Erozyon Toprak Aşınımı

Türkiye Çölleşiyor toprak kaybı

Erozyon Toprak Aşınımı

Toprak Aşınımı – Erozyon Nedir?

Erozyon, diğer adıyla toprak aşınımı, toprağın, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmesi veya bir yerden başka bir yere taşınması olayıdır. Akarsu ve rüzgar erozyonunun birlikte etkili olduğu yerlerin ortak özelliği bitki örtüsü bakımından fakir olmalarıdır. Arazi eğimi, iklim, bitki örtüsü ve toprak özelliklerinin etkileşimi sonucu oluşan doğal erozyonun yanı sıra, insanın doğaya müdahalesi temeline dayanan bir dizi yapay etken, erozyonu bir afet niteliğine dönüştürmektedir.

Erozyon toprak aşınımının başlıca nedeni, toprağı koruyan bitki örtüsünün yok olmasıdır. Arazi eğimi, toprak yapısı, yıllık yağış miktarı, iklim faktörleri, bitki örtüsü, toprak ve bitkiye yapılan insan müdahaleleri, plansız betonlaşma erozyonun şiddetini belirleyen ana ögelerdir. Doğadaki en iyi erozyon koruma çözümü olan bitkiler ile köklerle güçlendirilmemiş toprağın su ve rüzgar nedeniyle kaybedilmesini önlemek mümkündür. Aşağıdaki karşılaştırmalı resimde bitkilendirme yapılmış ve bitkilendirme yapılmamış bir ortamda yüksek eğim olmamasına rağmen tedbir alınmamış alanda değerli toprağın su ile aşınarak kaybedildiği açıkça görülmektedir.

erozyon nedeniyle toprak kaybı

Erozyonun toprak kaybına etkisi

Erozyon şehirler, yollar, yaşam alanları, siteler, parklar, rekreasyon alanları, konutlar, sanayi bölgeleri, dereler, kanallar ve birçok alanda hızla devam etmektedir.

Türkiye' de Erozyon Nedeniyle Önemli Toprak Kaybı

Türkiye toprak kaybı erozyon nedeniyle çölleşiyor, ülkemiz için tehlike çanları çalıyor. Küresel ısınma ve bilinçsiz tarımsal sulama yüzünden sulak alanlar, birbirini tetikleyen sorunlar yüzünden de verimli topraklar elimizden kayıp gidiyor.

Ülkemizde erozyon nedeniyle yaşanan toprak kaybı neredeyse Avrupa’da yaşanan kaybın toplamına eşittir. NASA’ nın yaptığı araştırmaya göre, erozyonun şiddetlenerek devam etmesi ve etkili tedbirler alınmaması halinde Türkiye’nin büyük bir bölümü 2040 yılında çöl olacaktır. Bitki örtüsü ve özellikle ormanların tahribi sonucu, toprak erozyonu ile her yıl 1.4 milyar ton toprak göllere, denizlere taşınarak ya da barajları doldurarak yitiriliyor. Topraklarımızın yüzde 90’ında çeşitli şiddetlerde erozyon toprak aşınımı yaşanıyor. İnsanın doğaya müdahalesi temeline dayanan bir dizi yapay etken, erozyonu bir afet niteliğine dönüştürmektedir.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı-Türkiye ve TEMA yetkililerinin verdiği bilgilere göre, son 40 yılda 2.5 milyon hektarlık sulak alanın yarısı çeşitli nedenlerle yok oldu. Bazıları sinek üreten bataklık olduğu gerekçesiyle kurutuldu, bazıları besleyen kaynaklarının üzerine baraj ve gölet kurulması nedeniyle kurudu, birçoğu da tarımsal sulamaya esir düşerek haritadan silindi.

Türkiye çölleşme haritası

Türkiye çölleşme haritası

NASA uzmanlarının yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de toprakların bilinç dışı kullanımıyla 2040 yılında çölleşme tehlikesi yaşanacağı uyarısında bulunuldu. Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri öğrencileri tarafından topluma hizmet uygulamaları dersi kapsamında ‘Erozyon, Küresel Isınma ve Biyoçeşitlilik’ konulu konferansta konuşan TEMA Vakfı Temsilci Yardımcısı ve Eğitimci Merih Yücel, çölleşmenin arttığını söyledi. Yücel, NASA uzmanlarının yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de toprakların bilinç dışı kullanımıyla 2040 yılında çölleşme tehlikesi yaşanacağı uyarısında bulunduğunu açıkladı. Konuşmasına, amaçlarının kamuoyunu doğa ve doğanın korunması konusunda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek olduğunu söyleyen Yücel, gelişen teknolojiyle birlikte insanların doğaya verdiği zararın arttığı uyarısında bulundu. Küresel ısınmayla birlikte çölleşmenin de arttığına dikkat çeken Yücel, şöyle konuştu: “NASA bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre, Türkiye toprakları bu şekilde kullanılmaya devam ederse 2040’da çöl olacak. Çölleşme Ege ve Akdeniz’den başlayacak.

Uzmanların değerlendirmesine göre bizi bekleyen tehlikeler aşağıdaki gibi özetlenmiştir;

  • Ortalama sıcaklık en az 3-4 derece artacak.
  • Ortalama düşen yağış azalacak.
  • Tarım nüfusu kentlere ve kuzeye göç edecek.
  • Kıyı kesimlerinde deniz seviyesi 1 metre kadar yükselecek. Pek çok bölge sular altında kalacak.
  • Yeraltı suları tuzlanacak. İçme ve kullanma suyu sıkıntısı yaşanacak
  • Kuraklığa bağlı olarak tarım üretimi azalacak.
  • Suriye ve Irak ile su konusunda anlaşmazlıklar yaşanacak…
  • Su kıtlığı yaşanacak.
  • Akarsuların akışkanlığı % 20-50 azalacak.
  • Açlık ve susuzluğa bağlı göçlerle karşılaşılacak.

Bu gönderiyi paylaş


Bu ürünü sepete eklediniz: